Makaleler Biyografiler Ressamlar Paul Cezanne (1839-1906)
Makale Başlığı: Paul Cezanne (1839-1906)

Paul Cezanne (1839-1906)

Yazar: SanatGalerisi • Eklenme Tarihi: 03.07.2005 • Görüntüleme: 4.531

Özet:
1861 yilinda resim sanatini ögrenmek icin Paris`e, cocukluk arkadasi Emile Zola`nin yanina gitti. Isvicre Akademisi`nde ve Louvre`da calisti. Renoir, Pissarro, Sisley, Guillaumin gibi sanatcilarla tanisti. Delacroix, Courbet, Manet`ye karsi hayranlik duydu. Güzel Sanatlar Akademisi`nin giris sinavlarinda basarili olamayinca Aix`e geri döndü.

Kelimeler:
paul cezanne, kübizm

Fransiz ressam.

1861 yilinda resim sanatini ögrenmek icin Paris''e, cocukluk arkadasi Emile Zola''nin yanina gitti. Isvicre Akademisi''nde ve Louvre''da calisti. Renoir, Pissarro, Sisley, Guillaumin gibi sanatcilarla tanisti. Delacroix, Courbet, Manet''ye karsi hayranlik duydu. Güzel Sanatlar Akademisi''nin giris sinavlarinda basarili olamayinca Aix''e geri döndü. Bütün zamanini resme ayirdi ve Salon''a gönderdigi bütün tablolarin geri cevrilmesine karsin resim calismalarini sürdürdü. Eski Italyan ustalarinin yapitlarini kopya ederek, portreler, natürmortlar ve bazen de manzara resimleri yapti. Bu dönemde yaptigi calismalar arasinda Ressamin Babasi, Zenci Scipio (1865, Sao Paulo Müzesi), Louis-Auguste Cezanne''in l''Evenement''i Okurken Portresi (1866), Pamuk Takkeli Adam (1865-67), Ressam Achille Emperaire''in Portresi (1866), Zola''yi Okuyan Paul Alexis (1869), Hasir Sapkali Boyer''in Portresi (1869-70) ve Magdalen ya da Elem (1866-68) adli resimleri, Siyah Mermer Saat (1869-70, özel kol., Amerika) ve Teneke Caydanlikli Natürmort (1869-70) adli natürmortlari ve Estaque''da Eriyen Karlar (1870) ve Sarap Pazari (1872) adli manzaralari sayilabilir. Bu eserlerde kalin renk katlari ve siyah gölgeler dikkati ceker. Siyah, kahverengi, gri ve Prusya mavisinin agir bastigi koyu ve kasvetli renklere ek olarak alisilmadik bir beyaz renk kullandigi görülür.

Cezanne''in Empresyonistlerle ve özellikle Isvicre Akademisi''nde tanistigi Pissarro ile olan dostlugu onun donuk renkleri birakarak Empresyonistlerin parlak, acik tonlu renklerini kullanmasini saglamistir. Kalin renk katmanlari tekniginden vazgecip hafif firca vuruslariyla noktalama yöntemine yönelmis, pihtilasmis gibi görünen yüzeyler kullanmistir. 1872-82 yillari arasindaki bu dönem Cezanne''in Empresyonist dönemidir. Modern Bir Olympia (1873), Asilmis Adamin Evi (1873, Louvre Müzesi, Paris), Yidizcicekleri (1875), Kirmizi Koltuklu Madame Cezanne (1877, özel kol., Amerika), Victor Chocquet''nin Portresi (1876-77), L''Estaque (1878-79, Louvre), Pontoise''da Cote du Jalais (1879-82), Kavaklar (1879-82) ve Maincy Köprüsü (1879, Louvre) gibi bircok ünlü eseri bu döneme aittir.

Cezanne''in izlenimciligin kurallarindan ayrilan sanati hizla, daha yalinci ama daha cok islenmis ve yapiya daha cok önem veren bir tutuma dogru gelisti. Tarzini düs gücünden ve gözlemlerinden kaynaklanan ögelerle zenginlestirdi. Desen güclülügü ile renklerin anlatim duyarliligini birlestirdi. Klasik perspektif kurallarina pek uymayan Cezanne''in tutumu sonradan büyük ölcüde etkiledigi Kübistlere öncü oldu.

Bu arada 1886 yilinda Emile Zola ile aralari acildi. Hortense Fiquet ile evlendi. Karisinin Portreleri, Mavi Vazo ve Sepetli Natürmort (Louvre), Kirmizi Yelekli Cocuk (18900-95), Cezveli Kadin (1890-95, Louvre) ve Kagit Oynayanlar (1890 yillarinda cesitli versiyonlari), Gustave Geffroy''un Portresi (1895) ve Bir Soytari adli tablolariyla sanati dengeye ve yetkinlige ulasti.

Calismalarinda derinligi kaldiran sanatci katlama bir perspektif uyguladi. Peppermint Lisesi, Elmalar ve Portakallar (1895-1900, Louvre) gibi natürmortlari bu yönelisi vurgulayan baslica yapitlardir.

Sanatcinin son on yillik dönemi lirik dönemi olarak bilinir. Bu dönemde belli bir lirizme ve daha özgür firca vuruslarina yönelerek gösterisli ve cüretkar yapitlar verdi. Ayni zamanda daha hizli bir yöntem olan suluboya teknigini de kullaniyordu. Eserlerinde henüz baslamakta olan kübizme özgü kesin akilci yaklasimin belirtileri secilir. Ayni zamanda renkleri ve bicimleri lirik bir anlayisla kullanan Fovist akimin özellikleri de göze carpar. Sainte-Victoire Dagi, Annecy Gölü (1896), Bibemus''daki Kayalar ve Dallar (1904) ve Kara Sato (1904-06) adli tablolari bu tarz calismalardir. Yasaminin son yillarinda gerceklestirdigi Les Grandes Baigneuses-Yikanan Kadinlar (1902-06) adli tablosuyla Cezanne''in sanati doruk noktasina ulasti. Bu tablo, ritmik kompozisyonu, kesin hatlarla üst üste konulmus düzlemleri ve resmin bütününün tasidigi uyumla görkemli bir eserdir ve Picasso''nun hemen hemen ayni zamanlarda yaptigi Avignon''lu Genc Kizlar adli tablosunu animsatir.

Cezanne''in yapitlari, özellikle 1907''de Paris''te acilan Salon d''Automne''dan sonra XX. yy. resminin en önemli kaynaklari arasinda sayildi. Cezanne, sonradan modern resmin dogmasina yol acacak olan fovlar, kübistler ve soyut sanatcilar gibi yeni kusagi büyük ölcüde etkiledi.