Takipçilik Üzerine Deneme
İşimiz yada kendimiz için hep bir şeylerin takipçiliğini yapıp duruyoruz. ‘Yapma’ ve bir gün gerçekten ‘durma’ arasında geçen takipçiliğin serüveni üzerine…
İşimiz yada kendimiz için hep bir şeylerin takipçiliğini yapıp duruyoruz. ‘Yapma’ ve bir gün gerçekten ‘durma’ arasında geçen takipçiliğin serüveni üzerine…
Biz, bu makalede, adından da anlaşılacağı üzere, Tanzimat`tan Cumhuriyet`e kadar olan dönemde, Osmanlılar`daki felsefî faaliyetleri söz konusu edeceğiz.
İzmir kenti için, bir çok üstadımın ve pek çok saygıdeğer büyüğümün söyledikleri üzerine benim söyleyebileceğim neler kaldı bilemiyorum ama genç bir sanat tarihçisi olarak, naçizane birkaç aktarımım olacak …
Sinema filmleri belirli bir tasarım aşamasından geçerken, teknolojiyle de bire bir bağlantılı olan sanat eserleridir. Birçok kişinin aynı anda ya da farklı zamanlarda görev aldığı, çalıştığı kolektif bir sanat olan sinema matematiksel bir biçimde tasarlanmaktadır...
Mısra işlevini yitirdi; şiiri şiir yapan bir birim olarak yürürlükten kalktı. Eski rahatlığını, o sessiz, kıpırtısız düzenindeki rahatlığını boşuna arıyor şimdi.
24 Aralık 1867`de İstanbul`da doğdu. Asıl adı Mehmet Tevfik`tir...
Batı Felsefesinin ilk filozofu. .Ö. 6. Yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Thales`te, felsefe bakımından önem taşiyan husus, onun `Neyin var olduğu`, `Neyin gerçek olduğu` ya da `Neyin gerçekten var olduğu` sorusu üzerinde düşünmüş olmasından kaynaklanır.
TLYD-V`nın 70.yıl bültenidir.
1964 Aşutka`da doğdu. 1986 Gazi Üniversitesi Resim-İş eğitimi bölümünü bitirdi, 1987 Hacettepe Üniversitesi GSF Resim bölümüne araştırma görevlisi olarak atandı. 1996 doktora, University of Central England, 1999 doçentlik ünvanı aldı, 2001 Hacettepe Üniversitesinde öğretim üteliğine atandı, 2002 Yeditepe Üniversitesinde öğretim üyeliğine atandı.
Turan Erol 50 yılı aşkın yaratma süreci içerisinde yoğun bir çeşitlilik sergilemiştir. Bu çeşitlilik geometrik temelden, soyut dışavurumcu tavıra, portreden peyzaja kadar doğa gerçekliğine uzanan bir yelpazeye sahiptir.
Heykel ya da yontu çeşitli gereçler kullanarak üçboyutlu düzenlemeler yapma, bu yolla yaratılan estetik değerler aracılığıyla da duygu ve düşünceleri iletme sanatıdır. Oluşturulan üçboyutlu yapıt soyut ya da somut olguları canlandırıyor olabilir, betimleyici ya da süsleyici nitelik taşıyabilir.Heykel çok eskiçağlardan beri herhangi bir kişi ya da olayın anısını yaşatmak amacıyla da kullanılmıştır
Eski müziğimiz, mensuplarının, kendini ifade etme değil, edememe aracı. Yeniden ve geçici varoluş yaşadığı bir sublimasyon
İnsanların en eski çağlardan beri kullandıkları bu anlatım aracı Türkler tarafından da kullanılmıştır. Orta Asya`nın bozkırlarında yaşayan Türk boylarının, ele aldığı konulardan dolayı "hayvan üslubu" olarak adlandırılan resimler yaptığı bilinmektedir.
Sanatın toplumsal yapılara, bağlı gelişmesiyle, sanatçının yaratımını politik, ekonomik, kültürel şartlara uyumlu bir tavırla gerçekleştirmesi özdeştir. Bu arada tarihî sürecin hiçbir döneminde varlığı inkâr edilemez olan savaşlar, tüm ulusların sanatında yer almış genel bir konu olduğu kadar, tüm sanatçılarca aynı duyguların yorumlandığı ortak bir dili barındırır.
Bu çalışmada batı tarzı yağlı boya resim tekniğinin Türk kültür ve sanat dünyasına girmeye başlaması ile birlikte sanat alanındaki çalışmaların yakın döneme kadar izlenen örnekleri ana hatları incelenmiştir.Konu ile ilgili uzman,sanatçı ve eleştirmen görüşleri sistematik bir şekilde ele alınmış sanatın ve sanatçının karşılaştığı temel sorular saptanarak değerlendirilmiştir.